KRT TV CANLI YAYINI
KRT TVİstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, KRT TV’deki Seçim Özel programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Murat Kurum, Cumhur İttifakı’ndan ayrılarak 31 Mart’taki yerel seçime kendi adayıyla giren Yeniden Refah Partisi’nin seçmenine seslendi. CHP Genel Başkanı’nın Kur’an kurslarındaki çocuklar için ‘Orta Çağ zihniyeti’ dediğini hatırlatan Kurum, “Yeniden Refah Partili seçmenimiz sandığa gittiğinde, ‘CHP’li anlayıştan bize ne katkı sağlandı?’ diye düşünecektir. Vereceği oyun kime yarayacağını düşünerek, iradesini sandığa yansıtacaktır.” dedi.
Kürt seçmenle sorunlarının olmadığını belirterek, İstanbul’daki 16 milyonun oyuna talip olduğunu vurgulayan Murat Kurum, “Bizim kırmızı çizgimiz terör. Bizim Kürt kardeşlerimizle sorunumuz yok. Konuyu farlı alanlara çekmeye çalıştıklarını görüyoruz.” şeklinde konuştu.
CHP yönetiminin ekonomi üzerinden yerel seçimleri manipüle ettiğini söyleyen Murat Kurum, “Biz emekli maaşını ya da ekonomik şartları oylamıyoruz. CHP bu seçimi kazandığında, emekli maaşı artacak mı? Yetkisinin olmadığı şeyi gündeme taşıyorlar. İşi yerelden genele taşımak, bu süreci sabote etmektir.” ifadelerini kullandı.
Murat Kurum, devletin desteğini alarak İstanbulluların beklediği hizmetleri yapacağının altını çizdi. İstanbul’un gücünü kullanacağını belirten Kurum, sözlerini şu ifadelerle tamamladı; “Çatlasa da patlasa da devletimizin desteğiyle milletimizin ihtiyaçlarını karşılayacağız. İstanbul hepimizin. İstanbul’un gücünü kullanacağım, hangi bakanlıktan, ne almam gerekiyorsa onu koparıp geleceğim.”
“Yeniden Refah Partili seçmenimiz verdiği oyun kime yarayacağını düşünecektir”
Murat Kurum, Cumhur İttifakı’ndan ayrılarak kendi adayını çıkaran Yeniden Refah Partisi’nin seçmenine seslendi. “Yeniden Refah Partili seçmenimiz sandığa gittiğinde, ‘CHP’li anlayış bize ne katkı sağladı’ diye düşünecektir.” diyen Kurum, CHP Genel Başkanı’nın Kuran kursuna giden çocuklar için “Orta Çağ zihniyeti” benzetmesini yaptığını hatırlattı ve şöyle konuştu: “Birçok partinin adayı var. Kendi projelerini ve hedeflerini anlatıyorlar. Refah Partili seçmenimiz 2019’da Cumhur İttifakı’ndaydı. Yine öyle olmasını isterdik ama kendi adaylarını gösterdiler. Yeniden Refah Partili seçmenimiz, CHP’li belediyeleri en iyi bilenlerdi. CHP’li belediyelerin vaatlerini gerçekleştirme konusunda ortaya bir irade koyamadıklarını. Kuran kursuna giden çocukları ‘Orta Çağ’ zihniyetine benzeten bir Genel Başkanları var. Şehit cenazelerindeki kahkahalarını görüyoruz. Yeniden Refah Partili seçmenimiz sandığa gittiğinde, ‘CHP’li anlayıştan bize ne katkı sağlandı’ diye düşünecektir. Vereceği oyun kime yarayacağını düşünerek iradesini sandığa yansıtacaktır. İstanbul’un deprem ve ulaşım sorunu var. Sandığa gittiklerinde bunu çözecek iradeye destek vereceklerini düşünüyorum. Ya deprem korkusunu tamamen ortadan kaldıracağız ya da vaatlerini bile hatırlayan bir başkanın algı operasyonlarıyla 5 sene daha kaybedeceğiz.”
“Ekonomik şartları oylamıyoruz. CHP bu seçimi kazandığında emekli maaşı artacak mı?”
Murat Kurum, CHP’nin yerel seçimi ekonominin oylanacağı bir seçim gibi lanse ettiğine dikkat çekti. Yerel seçimin hizmet seçimi olduğunu yineleyen Kurum, “Yerel seçime gidiyoruz. Muhalefet ekonomik gündemle siyaset yapmaya çalışıyor. Yerel seçimde biz ekonomik gündemi oylamayacağız. Yapacak bir şeyleri olmadığı için, bırakın vaatlerini gerçekleştirmeyi, hatırlamıyorlar bile. Gündemi farklı alanlara çekmeye çalışıyorlar. Biz emekli maaşını ya da ekonomik şartları oylamıyoruz. Bunun seçimi yapıldı ve Sayın Cumhurbaşkanımız yeniden seçildi. Bu süreçte ekonomiyi düzeltecek olan varsa, 22 yıldır yapılan hizmetleri yeniden yapacak olan varsa, yine AK Parti ve Cumhur İttifakı iradesidir. Muhalefet projelerimizi eleştiremiyor, biliyorlar biz yaparız. Geçmişte yaptık, verdiğimiz sözleri tuttuk. Eserleri olmadığı için böyle yapıyorlar. CHP bu seçimi kazandığında emekli maaşı artacak mı?
Yetkisinin olmadığı şeyi gündeme taşıyorlar. İşi yerelden genele taşımak, bu süreci sabote etmektir. 31 Mart’ta Yeniden Refah Partili seçmenimiz oyları böleceğini düşünmüyorum.” diye konuştu.
Yeniden Refah Partisi’nin ideolojik kökenlerine ve kurucusu Necmettin Erbakan’a atıfta bulunan Murat Kurum, “İstanbul, Rahmetli Erbakan Hocamızın hayaliydi. Sandıkta Yeniden Refah Partili seçmenimizin bu iradeyi ortaya koyan taraftan yana olacaklarını düşünüyorum. Sahada gördüğümüz bu. Şahsımızla ilgili bir eleştiri yok. Partileri aday çıkartmış, tabii ki onlar da kendi adayları doğrultusunda düşüncelerini dile getiriyorlar. 31 Mart’ta verdiği oy nereye yarayacak onu da düşüneceklerdir. ‘Büyük ve güçlü bir Türkiye davası’ diyoruz. ‘İstanbul lokomotif bir şehir olsun’ diyoruz. Napolyon’un bile ‘dünya başkenti’ olarak tarif ettiği, Sultan Fatih’in nice emeklerle fetih ettiği bir şehir İstanbul. Yeniden Refah Partili seçmenimiz; ‘Ayasofya’nın zincirleri kırılsın yeniden cami olsun’ diyenlere mi, yoksa ‘müze olmaya devam etsin’ diyen bir anlayışa oy vereceğini takdir eder ve kendisine yapılan eziyetin cevabını sandıkta verecektir.” cümlelerini kurdu.
“Vaatlerini hatırlamıyor ve ‘yetişmedi’ diyor. Yetişmeyecek vaadi neden verdin?”
Mevcut İBB Başkanı’nın 2019’daki vaatleri için “hatırlamıyorum” demesini yorumlayan Kurum, İstanbul’daki deprem sorununun acilen çözülmesi gerektiğini vurguladı. Mevcut İBB yönetiminin 115 bin konut vaadinden sadece 5 bin’ini yapabildiğinin altını çizen Kurum, “O kadar aciz durumdalar ki; eleştirecek bir şey bulamıyorlar. Küçükçekmece’ye gidip Büyükçekmece dememizi ‘gaf yaptı’ diye haber yapıyorlar. Baretten medet uman bir Belediye Başkanıyla karşı karşıyayız. Çekmeköy’e ‘Çerkezköy’ dedi. Ne yapalım, bunu kullanalım mı? Eş Genel Başkanı bedelli askerlik yapanlardan oy istemedi. İSKİ’nin battığını itiraf etti. Lisedeki şımarık çocuklar gibi. CHP’yi bölmeye çalışırken, İstanbul’un kaynaklarını CHP’yi dizayn için kullanırken, biz 11 ilde 3 ayda 180 bin konutun yapımını başlattık. Onlar İstanbul’un kaynaklarını çarçur ederken, biz İstanbul’un 39 ilçesinde çalıştık. Artık maske düştü. Trafik, deprem, işten atılan kardeşlerimiz ve vaatlerin bile hatırlanmadığı bir durum var. Sonra da ‘yetişmedi’ diyor. Yetişmeyecek vaadi neden verdin? Depreme karşı insanımızın kaygıları var. Bunu çözmek için de iş yapmak gerekiyor. Her bir vatandaşımızın korkulu rüyası deprem. Deprem siyaset üstü bir şey değil. Bilim insanlarına değer veriyorsak, onların görüşleri doğrultusunda hareket edeceksek eğer, acilen deprem dönüşümünü gerçekleştirmemiz lazım.” dedi.
Mevcut İBB Başkanı’nın “yapılmaması gerekir” diyerek 650 bin konut vaadine karşı çıktığını hatırlatan Murat Kurum, depreme riskini azaltmayı hedefleyen kentsel dönüşüm projelerini bir kez daha anlattı ve “1,5 milyon konut riskli, 650 bin konut acilen dönüştürülmeli. CHP’li İBB, ‘115 bin kentsel dönüşüm konutu yapacağım’ demiş, 5 bin 489 tane yapmış. Biz, 39 ilçede dönüşümle ilgili irade ortaya koyduk. Eyüpsultan’da vatandaş dönüşüm bekliyor, çivi çakılmamış. Bunları konuşamıyorlar çünkü eser yok, hizmet yok, küfe boş. İş bilmez Belediye Başkanı diyor ki; ‘konutların yapılmasına gerek yok’. Ne yapacağız? Biz de senin gibi kongre mi düzenleyelim? Tek bir riskli yapı kalmayana kadar dönüştüreceğiz. Planlamayla ilgili sorun kalmayacak. Vatandaşımız kendi yerinde dönüşüm istiyorsa ona göre hareket edeceğiz. 10 dairesi var ama yönetmelik gereği yapamıyoruz. Vatandaşımıza kaybını verseniz dönüşüm olacak. 250 bin konutu böyle dönüştüreceğiz. Kimliğine bakmayacağız. Kayıplarını verdiğimizde vatandaşımız dönüşüyor. Her yıl KİPTAŞ ile 60 bin, beş yılda toplam 300 bin konutu dönüştürmek istiyoruz. Bizim hep gerçekleştireceğiz vaatlerimiz oldu. 100 bin kiralık konut yapacağız.
Vatandaşımız 39 ilçede uygun kira fiyatıyla oturabilecek. Kira fiyatlarını da aşağı çekmiş olacağız. Herkesin korkulu rüyası. Bunu yapmak durumundayız. Bu bir milli güvenlik meselesi. Bana dert oldu, yapmak için kendimi paralıyorum.” şeklinde konuştu.
“Vatandaşımız vaatlerimizi yapacağımızdan adı gibi emin”
Murat Kurum, vadettiği 650 bin konut için gereken kaynağı nasıl bulacağını da anlattı. “Bütün projelerimizin maliyeti 58 milyar dolar. 650 bin konutun 300 binini biz yapacağız. Yarısı bizden ile, 9 milyar dolar demek. İBB bütçesi ise yıllık 7 milyar dolar. 7 milyar dolardan 5 yılda 35 milyar dolar eder. Yüzde 70’ini yatırıma ayırsanız, projenin yarısı buradan çıkıyor. İstanbul’un kaynağını reklam, algı, iki konsere 550 milyon vermezseniz, balya balya paralarla kendi geleceğinizi inşa etmezseniz, yüzde 50’si buradan çıkıyor. 2018’de İBB’nin toplam geliri 18 milyar 420 milyon TL. Yüzde 30 iştiraklerden geliyor. 2023’te genel bütçeden parası ödenmiş. 18 milyardan 104 milyar TL’ye çıkmış. İstanbul kaynaklı gelirler yüzde 30’dan yüzde 8’e düşmüş. İSPAR zarar, İSKİ zarar. İSKİ’yi yöneten başka bir irade. KİPTAŞ’ın geliri düşmüş. Biz binlerce konut yaptık zamanında. Öz gelirini artırmazsan kaynak düşer. Biz bunu iki katına çıkartacağız.” diyen Kurum, sözlerinin devamında, “Sen iş yapmıyorsun, sonra ‘engellediler’ diyorsun. CHP’nin yıllardır yönettiği İzmir’de eserler yaptık. Bir vatandaşımız diyor ki; ‘CHP’liyim. Sizinkilerle bizimkiler arasındaki fark, siz söz verip yapıyorsunuz. Bizimkiler yapmıyor.’ Vatandaşımız vaatlerimizi yapacağımızdan adı gibi emin. İstanbul’un gücünü kullanacaksın. Buradaki otobüsler neden yanıyor diye sorduğunda, ihaleyi yandaşına verdiğini açık açık söyleyeceksin. Onlar da biliyor; ‘Murat Kurum söylüyorsa yapar.’ Çünkü geçmişte yaptı.” ifadelerini kullandı.
“2002’de enkaz devraldık ve şehirlerimizin altyapı ile üstyapısını yeniledik”
Murat Kurum’a canlı yayında muhalefetin ‘Peki 2002’den beri neden yapmadınız?’ sorusu hatırlatıldı. Hükümetin 2002’den itibaren İstanbul dahil 81 ilde yaptığı çalışmaları anlatan Kurum, “2002’de biz bir enkaz devraldık. 2002’den bugüne geldiğimizde şehirlerimizin hepsi altyapıdan üstyapıya yenilendi. Okullar depreme karşı güçlendirildi, Marmaray, Kuzey Marmara Otoyolu yapıldı, sosyal konutlar yapıldı, ülke Hızlı Tren ile tanıştı. Kentsel dönüşümle 2 milyon 200 bin konut yaptık. Vaadini hatırlamayanlar bu rakamları toplayamaz bile. Yapı stoğunun yüzde 50’si böyle yenilendi. Daha yapılması gereken de var. Çalışacağız, gayret edeceğiz yapacağız. Ben sizlerin oyuyla yapacağız. Böyle bir derdimiz varsa, hep birlikte işin ucundan tutup yapacağız. Algı ve polemik siyasetiyle olmaz.” yanıtını verdi.
Kurum, son 5 yılda mevcut İBB yönetimini engellemek bir yana, yaptıkları hizmetlerle destek olduklarını söyledi. Kurum, “Eğer engelleseydik, bu hizmetleri yapar mıydık? 5 yıllık süreçte Ulaştırma Bakanlığı’nın yaptığı metro hattı 146 kilometre. Bakanlığın açtığı hatlar yaklaşık 82 kilometre. İBB ‘açtım’ dediğinin 18 kilometresini yapmış. Önümüzdeki günlerde açacaklarıyla birlikte. Kendisinden 5 kat fazla yapmışız. Yarım bıraktığı işleri de yaptık. Çam Sakura Hastanesi’nin yolu, Arnavutköy’de 14 kilometrelik açılış yaptık. Engelleseydik bu hatları neden yapalım? 5 kat fazla yapmışız. 7 milyar dolar bütçesi var, kendisi neden yapmamış. Parasını mı elinden aldık? 2-3 milyar dolar borçla almış, 2 katına çıkarmış. İş de yok.” diye konuştu.
“Lojistik üsleri kurarak şehir düzenini sağlayacağız”
İstanbul’da trafik yoğunluğunun ortalama yüzde 64’e, pik saatlerde ise yüzde 90’lara çıktığını hatırlatan Murat Kurum, raylı sistem ağını genişleteceklerini ve toplu taşımada deniz yolunun payını artıracaklarını söyledi. İlk ve ikinci 5 yıllık planlarını anlatan Kurum, “ ‘Uğraştıran değil Ulaştıran İstanbul’ diyerek çalışacağız. Raylı Sistem hattını 650 kilometreye çıkartacağız. Şu an 365 kilometre hat var. 5 yıl içerisinde bunu 650 kilometreye çıkartacağız. 2029’a kadar bu hatlar bitecek. TÜYAP’tan binen bir vatandaşımız Vezneciler’e gelebilecek ve yine İncirli üzerinden, Mecidiyeköy metrosuyla Boğaz’ı geçip, Söğütlüçeşmeye’ye kadar ulaşabilecek. O hat Cevizli’ye kadar bağlanacak. Cevizli-TÜYAP arasında kesintisiz yolculuk yapılabilecek. Bu hat metrobüs yükünü de alacak. 2019’da trafik yoğunluğu yüzde 47’iken belediyeyi devretmişiz. 2024’e geldiğimizde trafik yoğunluğu yüzde 64 olmuş. Yağmur yağsa ya da iş dönüşü olduğunda trafik yüzde 90. Eve, işe gitmek eziyet olmuş. İstanbul’un güzelliğini yaşayamıyoruz. Ortalama yolculuk süresi 45 dakikada 64 dakikaya çıkmış. Ortalama hız 60 kilometreden 42 kilometreye düşmüş. Raylı sistem oranı yüzde 26, karayolu yüzde 72, denizyolu yüzde 2. İlk 5 yılda raylı sistem payını yüzde 37’ye çıkartacağız, karayolunu yüzde 60’a düşüreceğiz. İkinci yılda da raylı sistem ve karayolunu yüzde 48’e getirip, denizyolunu yüzde 4’e çıkartacağız. Lojistik üsleri kurarak şehir düzenini sağlayacağız. Şehirde sistemsizlik var.” dedi.
“Kanal İstanbul gündemimizde değil”
Murat Kurum, muhalefetin Kanal İstanbul projesi üzerinden algı çalışması yaptığını belirtti. “Gündemimizde değil” diyerek net bir cevap veren Kurum, bu cevabını “Rakibimiz polemik siyasetine ihtiyaç duyuyor. İstanbul’un konularını farklı bir alan çekme çabası var. Benimle İstanbul’u konuşamazlar. Vaadini hatırlamayan biri bana ne soracak? Konu İstanbul’un sorunları olmayacak. Ben 81 ilin belediyesini yöneterek buraya geldim. Bin 372 belediye bize bağlıydı. Bakanlık sürecimde gelen her belediyeye yardımcı oldum. Vatandaşımızın talebini not aldım, ben Ankara’ya dönmeden projeler iş olarak o bölgeye döndü. İstanbul’un gündeminde deprem endişesi, ulaşım çilesi, sosyal adaletsizliği, vatandaşımızın taksi, sokak hayvanları problemi, kadınların ve gençlerin geleceğe umutla bakamama endişesi var. Bunları halletmeden Kanal İstanbul’u gündemimize alamayız ve gündemimizde değil. Bunu sürekli pişirip önümüze getiriyorlar. Gündemimizde değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın 22 yıldır milletimizin istekleri doğrultusunda hareket ettiğini görüyorsunuz.” sözleriyle pekiştirdi.
“Kar yağdığında balıkçıda olmayacağız. Selde esnaf mağdur oluyor, bakan yok”
Murat Kurum, İstanbul’u afetlere karşı dirençli hale getireceklerinin altını çizdi, bunun için de Afet Yönetim Planı’nın önemini vurguladı. Kurum, “Deprem konusunu Afet Yönetim Planı çerçevesinde yönetmeliyiz. Deprem yarın da olabilir. Elazığ, Malatya, İzmir; Kastamonu, Rize, Bartın, Giresun; Antalya ve Muğla’daki yangınlar ile 11 ilimizdeki asrın felaketinde aylarca sahadaydık. Milletimizle birlikte hareket ettik. Sözler verdik, verdiğimiz sözleri de tuttuk. Tek sistemle dijital olarak İstanbul’daki afeti yöneteceğiz. Deniz ulaşımını iki katına çıkartacağız ki, vatandaşımıza destekleri veriyor olacağız. Yeni helikopter pistleri ve itfaiye yerleri yapacağız. Hepsi çalışıldı ve her mahalleye mahalle bahçesi yapacağız. Spor salonu olsun, yarın helikopterin ineceği ve toplanma alanı olsun istiyoruz. Şu an 39 heliport var 104 tane yapmayı düşünüyoruz. Kütüphane afet zamanında mutfağa, yemekhaneye, arama kurtarma ekiplerinin eşyalarını bırakabileceği alanlara dönüyor. 39 ilçede tam donanımlı geçici yaşam alanları olarak her yerde bunlar görülecek. Toplanma alanı nerede herkes bilecek. Her evde afet çantası olacak. 6 saat içinde 2 milyon vatandaşa çadır kurulacak altyapı olacak.
Afette farkındalık önemli ve bilinçlenme için Afet Farkındalık Akademisi kuracağız. Akademiyle deprem bilincini çocuklarımıza vereceğiz. Birçok hocamızın fikirlerini aldık. Bu projeleri böyle geliştirdik. Bir sistem olacak. Kar yağdığı zaman balıkçıda olmayacağız. Selde dere ıslahlarını yapmamız lazım. Selde esnaf mağdur oluyor bakan yok. Ben gittim esnaf kendi uğraşıyor. İlçe sende, İBB sende. Böyle bir zamanda yardımcı olmayacaksın da ne zaman olacaksın?” diye konuştu.
Kariyer hedefini ‘İstanbul’daki çözümsüzlüğü, deprem riskini ve ulaşım sorununu ortadan kaldırmak’ diye açıklayan Murat Kurum, CHP’li İBB Başkanı’na yönelik eleştirilerine, “31 Mart’ta inşallah Saraçhane’ye oturacağız ve milletimizle bu işleri yapacağız. Benim kariyer hedefim, milletimiz bizi nerede görmek istiyorsa odur. Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş. Bunlarınki o hesap. İş yapmayacaksın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı olacaksın. İstanbul’un selinde, karında burada olmayacaksın, 81 ilde miting yapacaksın.” ifadeleriyle devam etti.
“Çatlasa da patlasa da devletimizin desteğiyle milletimizin ihtiyaçlarını karşılayacağız”
Mevcut İBB Başkanı’nın 2019’da eline geçen fırsatı iyi değerlendiremediğini belirten Murat Kurum, “İş yapmadan, millete hizmet etmeden kendini darı ambarında görüyor. Büyükşehir Belediye Başkanıysa eğer, 5 yılı hatırlayın neler yapılmış. Verdiği vaatleri unutan, depremde kayağa giden, karda balık yiyen, sürekli algı, polemik … 2019 seçimini biz kaybettik. Milletimiz böyle takdir etti ve Ekrem Bey İBB Başkanı oldu. Bana göre bu fırsatı iyi değerlendirmedi. Çalışsaydı milletimizin sevgisini kazanırdı. Devlet paranı 8 kat artıracak, Ulaştırma Bakanlığı yolları yapacak ama İstanbul bu hale gelecek. Sorumlusu kim?” sorusunu yöneltti.
Mevcut İBB Başkanı’nın gündemindeyse, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmak, ya da partisine Eş Genel Başkan olmak gibi meseleler bulunduğuna dikkat çeken Kurum, rakibinin, kabinedeki Bakanların ona destek olmak amacıyla İstanbul’a gelmelerini eleştirmesine sert çıktı. Kurum, tepkisini “Çatlasa da patlasa da devletimizin desteğiyle milletimizin ihtiyaçlarını karşılayacağız. İstanbul hepimizin. İstanbul’un gücünü kullanacağım, hangi bakanlıktan ne almam gerekiyorsa onu koparıp geleceğim. Bakanlarımızla istişare etmeyelim, Cumhurbaşkanımızla istişare etmeyelim de yabancı büyükelçilerle mi istişare edelim? 81 ilin belediye başkanı bizimle her türlü istişareyi yaptı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’na sorun, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’na sorun, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı bizimle konuştu. Bizim kimseyle zorumuz yok, devlet işi yapıyoruz. Şehrin için, milletin için yapılması gerekenleri yaparsın. Ama gidip seçilmiş Cumhurbaşkanı’na hakaret edersen, bakanlara laf yetiştirmek için her türlü çabayı gösterirsen yapamazsın.” sözleriyle dile getirdi.
“Kırmızı çizgimiz terör, Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok”
Murat Kurum, Kürt seçmen üzerinden siyasi algı yapıldığına dikkat çekti. “Ben her gün onlarla beraberim” diyen Kurum, konuşmasının devamında, “Mayıs seçimlerinde de manipülasyon yaptılar. Saat 6’da kazanıyor diye iki Belediye Başkanı gördük. ‘Kazanıyoruz’ dediler. İşleri güçleri algı. Aynı manipülasyon siyasetine devam ediyorlar. 31 Mart’ta o koltuktan kalkacaksın. Milletimiz olanları görüyor. Mesele Murat Kurum değil, siyaset üstü bir şek. Bir tarafta deprem korkusunu gidereceğimiz iradeyi, ulaşım çilesini oradan kaldıracak iradeyi ortadan kaldırmalıyız. Türkiye’de yaşayan 85 milyonun, İstanbul’da yaşayan 16 milyonun oyunu istiyoruz. Bizim kırmızı çizgimiz terör. Bizim Kürt kardeşlerimizle sorunumuz yok. Ben her gün onlarla beraberim, geçmişte de beraberdim gelecekte de beraber olacağım. Konuyu farlı alanlara çekmeye çalışmalarını görüyoruz. Bizim kırmızı çizgimiz terör. Şehit aileleriyle beraberdim, ‘vatan toprağı için mücadele edeceğiz’ dedim.” cümlelerini kurdu.
KRT canlı yayınında mal varlığını da açıklayan Murat Kurum, “Ankara’da bir tane evim var, İstanbul’da bir evim var. Bir tane de kayınpederimin oturduğu Bahçelievler’de bir evimiz var. Bir arabamız var. Biraz paramız biraz da borcumuz var. Bir evimizin borcu. Yazılı da bu hafta açıklarım.” dedi.