AKİT TV SEÇİME DOĞRU PROGRAMI
AKİT TVİstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Akit TV’de Seçime Doğru programında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İstanbul’da algı ve reklam belediyeciliğine son vereceğini söyleyen Murat Kurum, “Eser belediyeciliğinin, hizmet belediyeciliğinin ne olduğunu en iyi Rahmetli Erbakan Hocamız bilir. Her işimiz açıklanabilir ve hesap verilebilir olacak. Doğru bir tane ve onun arkasından koşacağız. 31 Mart akşamı Erbakan Hocamızın rüyasını gerçekleştireceğiz.” dedi.
Murat Kurum, 31 Mart’taki yerel seçimler öncesinde Yeniden Refah Partili ve Saadet Partili seçmenlere de seslendi. “Erbakan Hocamızın hayallerini gençlerimize anlatmamız lazım.” diyen Kurum, “İmam Hatipli öğrencilerimizin, başörtülü kardeşlerimizin neler yaşadığını gördük. Sandığa gittiğimizde CHP’ye kazandırmanın ne anlama geldiğini kardeşlerimiz biliyor. Bizim seçmenimiz ferasetlidir, zerre kadar şüphem yok” şeklinde konuştu.
Muhalefetin Kürt ve Alevi seçmeni siyasi olarak istismar ettiğini vurgulayan Murat Kurum, “Kürt dostu olmak, Kürt vatandaşlarımızı, Alevi vatandaşlarımızı istismar etmek midir? Yoksa onlara hizmet götürmek midir? 85 milyon insanı kardeşimiz bildik. Hakkari’de Şanlıurfa’da hizmetlerimizi en iyi şekilde yapmak için çalıştık. Her ilimize havalimanı, üniversiteler yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mevcut İBB Başkanı’nın 2019’da verdiği vaatleri hatırlamadığını belirten Kurum, “Verdiği vaatleri hatırlamayan bir Belediye Başkanı var. Bırak yeniden aday olmayı, sokağa çıkmaman gerekir. 31 Mart’ta İstanbullular da onu hatırlamayacak. Sen hem iş yapmayacaksın hem de iş yapanları eleştireceksin. O kayağa gittiğinde, biz Elazığ’ın sokaklarında depremzede vatandaşlarımızlaydık. O toplantılarla CHP’yi dizayn etmeye çalışırken, biz 11 ilde 3 ayda 180 bin konutun temelini attık.” diyerek konuşmasını tamamladı.
“İstanbul’da işleyen bir sistem vardı”
Murat Kurum, İstanbul’da yaşamanın vatandaş için külfet haline geldiğini söyledi. Esnaf ve vatandaşın taleplerini dinlediğini belirten Kurum, “İstanbul’da işleyen bir sistem vardı. Böylesi büyük bir metropolde, aziz bir şehirde sürekli üretmeniz, vatandaşlarımız için yatırımlar yapmanız gerekiyor. Nüfus artıyor, kişi başı gelir artıyor, araç hareketliliği ve turist artıyor; şehrin sorunları da her geçen gün artıyor. İstanbullu hizmet görmezse üzülür. Geçmişi özleyen, ‘oradaki hizmetler yeniden gelsin’ diye sabırsızlıkla bekleyen, İstanbul’da yaşamaktan mutlu olmayan İstanbulluları görüyoruz. İşe giderken, eve gelirken vaktin kaybolması, deprem korkusu yaşaması, deprem endişeleri üstüne koyarak gidiyor. Sahipsiz sokak hayvanlarıyla ilgili endişe var. Her iş yeri otopark soruyor. Esnafa gitseniz sorunu göreceksiniz. Ben bir söz verdim, İstanbul’un bütün sorunlarıyla ilgileneceğim. Vatandaşımız bizden ne istiyor ne bekliyor hızlı bir şekilde etüt edeceğiz. İstanbul’a müdahale etmezsek yaşamak külfet olacak. İnsanlarımız yaşadığı şehirde mutlu olmalı. Mutluluk endeksi İstanbul’da çok aşağılara düşmüş durumda. İstanbul’dan Anadolu’ya göç başlamış durumda. İstanbul’da nüfus büyümesin, 16 milyonda kalsın ama turist daha fazla gelsin. 3 sene kaldırım işi bitmez mi? Beyazıt Meydanı 3 sene sürdü. Bakan yok, ilgilenen yok. Esnaf kırgın. Üniversite öğrencilerinin beklediği indirimleri yapan yok.” dedi.
“Liyakatli kadroları işten atarsan, iş aksar”
Murat Kurum, toplu taşımanın neden aksadığını anlattı. Araçların bakımlarının yapılmadığına, ihalelerin takip edilmediğine dikkat çeken Kurum, “Filo yorgunluğundan ziyade yönetim anlayışında yorgunluk var. İlgisizlik var. Araç sayısı fazla, yolcu sayısı hemen hemen aynı ama her gün yanan otobüs, arıza yapan metrobüs ve yolda kalan yolcuları görüyoruz. Buradaki anlayışta ilgisizlik var. Vaatlerini hatırlamayan bir Belediye Başkanı görüyoruz. ‘Vaat verdim ama başlayamadım’ diyor. ‘Engelleniyoruz’ diyorlar ama engellenmediklerini de ortaya koydular. İstanbul’la ilgilenmiyorlar. En büyük sorun bu. Metrobüs kuyruklarındaki eziyeti görseniz bir çözüm bulursunuz. İstanbul’un sorunlarını çözmek mi istiyorsunuz, yoksa rant olarak görüp İstanbul’un kaynaklarını kendi çıkarları için mi kullanıyorsunuz? Buna karar vermeleri lazım. Aynı vaatleri yine var. Sorduklarında ‘hatırlamıyorum’ diyor, diğerini sorduklarında ‘yapacağız’ diyor. Neden yapmadınız? ‘Yetişmedi’. Seçim üstü gelip Sancaktepeli vatandaşlarımızın aklını çelmek için ‘işe başlama töreni’ yapıyorlar. Anlayışları böyle. Özel halk otobüslerinin paraları ödenmiyor. Şimdi bu insanlar nasıl bakım yapacak. Bu otobüslere de bakım yapılmalı. Halk otobüsüne parasını ödemezsen, bakımını takip etmezsen yolda kalır. Otobüs ve metrobüslerle alakalı bakımı yandaşına verirsen ve takip etmezsen, yolda kalır. Belediye’nin liyakatli kadrosunu işten atarsan iş aksar. 81 ile 5 yıllık Bakanlık sürecinde vaatler verdik. Ama o işler başladı, bazıları da bitti.” şeklinde konuştu.
“Çok laf ürettiler, iş değil”
Murat Kurum, mevcut İBB yönetiminin 5 yıl boyunca iş değil laf ürettiğini hatırlattı, örnekler verdi. Kurum, şöyle konuştu: “Mesele şu; İstanbul’u rant olarak görmek. Kat karşılığı İstanbul’da iş yaparsınız da üzerinize daire kalır gibi bakmak. İstanbul’un sorunlarını çözme için ortaya bir irade koyarsanız iş olur. ‘Çok laf değil, iş üret’ derler. Çok laf üretildi, iş değil. İş yapmak gibi bir anlayış söz konusu değil. İl Başkanı Canan Hanım için ‘dava arkadaşım’, ‘yol arkadaşım’ diyordu. Kendilerinin kötülediği bir ortamla karşı karşıyayız. İstanbul’un sorunlarını kendiniz bilmeyebilirsiniz, bilen isimlerle çalışırsınız. Naci Görür Hoca, İBB’nin deprem danışmanı. Kendisi ile görüştüm, fikirlerini aldım. İstanbul hakkında mantıklı konuşuyor. Ama öbür taraf çalıştaydan öteye gidemiyor. Sen sözlerini tutmuyorsun, vaatlerini hatırlamıyorsun ama sonra ‘ben Belediye Başkanıyım’ diyorsun. Sen nasıl Belediye Başkanısın?”
“31 Mart’ta İstanbullular da onu hatırlamayacak”
Murat Kurum, mevcut İBB Başkanı’nın İstanbul’la ilgilenmek yerine vaktini tatillerde harcadığını söyledi. “Verdiği vaatleri hatırlamayan bir Belediye Başkanı var” diyen Kurum, konuşmasına, “Bizi vaatlerimiz üzerinden eleştiremiyorlar. Sosyal yardım, yeşil alan, deprem ve ulaşım hakkında birçok proje açıkladık. Eleştiren yok. Yarı zamanlı Belediye Başkanı’na şunu sormak lazım; deprem bölgesinde hiçbir TOKİ binasına zarar gelmedi. TOKİ’ci olmak şereftir. Bu ülkenin milletine hizmet etmiş, depremlerde, sellerde vatandaşın yanına gitmişsek bu bizim için şereftir. Ellerinde KİPTAŞ var. Sen de yapabilirdin. Oradaki bilgili ve becerikli kadrolarla yapılabilirdi. Ama sen vaadini hatırlamıyorsun. Bırak yeniden aday olmayı, sokağa çıkmaman gerekir. 31 Mart’ta İstanbullular da onu hatırlamayacak. Sen hem iş yapmayacaksın hem de iş yapanları eleştireceksin. O kayağa gittiğinde, biz Elazığ’ın sokaklarında depremzede vatandaşlarımızlaydık. O toplantılarla CHP’yi dizayn etmeye çalışırken, biz 11 ilde 3 ayda 180 bin konutun temelini attık. Deprem algıyla yürütülmez, ulaşım algıyla çözülmez. Kendisi de biliyor ama heybesi boş. İstanbul’un sorunları var ve bizim ortaya bir irade koymamız gerekiyor. Bu kafa Elazığ ve Malatya’da deprem olduğunda ‘konutları yapacağız’ dedik, ‘bitiremezsiniz’ dedi. İzmir depreminde ‘İzmir tarihinin en büyük dönüşümünü yapacağız’ dedik, yaptık. Asrın felaketinde yine ‘yapamaz’ dediler, milletimizin aklını karıştırmak için ‘bedava yapacağız’ dediler. Biz gittik, onlar vaat verirken 3 ayda 180 bin konutun temelini attık. 6 Şubat’ta konutların teslimatı başladı. Her ay da 10-15 bin teslimatlar devam edecek. İstanbul’da deprem konutlarını yapmayalım mı?” sözleriyle devam etti.
“İstanbulluya ‘ben bir şey yapamıyorum başının çaresine bak’ diyorlar”
650 bin konut vaadini yineleyen Murat Kurum, muhalefetin “nüfusu artıracaklar” söylemine de tepki gösterdi. ‘Yarısı Bizden’ kampanyasını hatırlatan Kurum, dönüşümün ‘yerinde’ yapılacağının altını çizdi. Deprem dönüşümünü ‘afete hazırlık’ ve ‘deprem dönüşümü’ olarak ikiye ayırdıklarını söyleyen Kurum, ilk olarak, afete hazırlık projelerini anlattı, şunları söyledi: “Olası depremlere hazır beklemeliyiz. Toplanma alanlarıyla birlikte İstanbul’un tüm lojistiğini, arama-kurtarmadan tutun da ilk 6 saatte kurulacak çadırdan tutun, her adıma kadar tek bir noktadan yürütmek durumundayız. 39 ilçede tam donanımlı afet toplanma alanı bilinecek. Toplanma alanında nasıl bir altyapı olması gerektiği belli. Bugün kütüphane, kreş olarak kullanılacak. İBB çatısı altında çocuklar bize emanet edilecek. Deprem esnasında aynı alanlar mutfak, arama kurtarma ekiplerinin ekipmanlarının koyulacağı yerler, jeneratörün, suyun olacağı yerlere dönecek. Ve bunu her mahallede toplanma alanının bilineceği bir statü yapacağı. Deniz yolunu, helikopter pistlerini yapmalıyız. Bugün spor sahası, mahalle bahçesi ama deprem anında helikopter pisti olacak. Toplanma alanı vazifesi görecek. Dijital tek merkezden yürüteceğiz. Kuracağımız akademide tüm İstanbul’a bu eğitimi vermek istiyoruz. Yardımların vatandaşımıza hızlı bir şekilde ulaşması lazım. İtfaiye istasyonu eksik. Bunu 50 tane daha yaparak 179’a çıkartacağız. Bunlar aynı zamanda afet anında kurtarma merkezleri olacak. 8 hastanenin yanına hasta bakım merkezi yapılacak. Bugün hastasının yanına gelen yakınlar için afet anında sağlık personeli için kullanılacak. Bütün afeti tek bir merkezden yöneteceğiz. Ben bunları hatırlamıyorum demeyeceğim. Vaatlerimi tutmuş bir belediye başkanı olarak karşınıza oturacağım.”
“Deprem için kalıcı çözümler de üretmeliyiz.” diyen Kurum, kentsel dönüşüm projelerini açıkladığı konuşmasına, “Binaların depreme dirençli olması gerekir. Bilim insanları bir buçuk milyon riskli yapı var diyor. 5 sene içerisinde acil dönüşüm gerektiren 650 bin konutu dönüştürmeliyiz. ‘Yarısı Bizden’ kampanyası ile 300 bin konutu nüfus artırmadan, riskli konutu yenileyerek yapacağız. Farklı bir algı peşindeler ama biz vatandaşımızın rızası ile riskli yapıyı yerinde dönüştüreceğiz. 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi ve 100 bin lira da taşınma desteği vereceğiz. Vatandaşımızın 10 dairesi varsa yine 10 daire yapacak. 100 bin de kiralık konut yapacağız. İstanbul’da yaşayanların İstanbul’da kalmasını isteriz. Ama Anadolu’ya dönmek isteyenlere İBB olarak gereken desteği veririz. Ama biz burada yaşayan İstanbulluya, ‘ben bir şey yapamıyorum başının çaresine bak’ diyemeyiz. Ben diyemem.” diye devam etti.
“İSMEK ile ara teknik eleman sorununu çözeceğiz”
Murat Kurum, kapatılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nı (İSMEK) yeniden açacaklarını söyledi. Kadınların ve gençlerin iş kurmaları için destekleneceğini belirten Kurum, “İSMEK’i 39 ilçede faaliyet gösterecek şekilde harekete geçireceğiz. Sanayiciler ara teknik eleman noktasında eksiklerinin olduğunu söylüyor. Ara teknik eleman olmak için çalışmak isteyen gençlerimiz, kadınlarımız, kim istiyorsa onlar eğitilecek. İş makinesi operatörü 150 bin TL maaşla bulunamıyor. Biz gençlerimizi eğitip sertifkalandıracağız. İş garantili olacak. Kadınlarımızın üretmesini istiyoruz. İstanbul’u büyüten tarihte de hep kadınlarımız olmuştur. Camilere hamamlara hep kadın eli değmiştir. İBB olarak kadınlarımıza destek vereceğiz. 100 bin kadınımıza 100 bin lira sermaye desteği vereceğiz. Kendi işlerini kendileri kuracak. Birçok dünya ülkesi yazılım ve üretimle nerelere geldi. Kendi kendine yeten bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. İSMEK ile bunu yapmak zorundayız. İSMEK’te toplumun her kesimine, kadınlarımızın işi ve istihdamıyla ilgili destek vereceğiz. Bunu da kuracağımız Gençlik Merkezi ile birlikte yapacağız. İSMEK, Nisan itibariyle İstanbullulara yeniden destek verecek.” ifadelerini kullandı.
“Vatandaşımız Dijital Beyaz Masa’dan taleplerini bana iletecek”
Murat Kurum, İstanbulluların her türlü talebinin bizzat takipçisi olacağını söyledi. “Dijital Beyaz Masa” projesini hayata geçireceklerini belirten Kurum, sistemin nasıl işleyeceğini şu şekilde anlattı: “Problemleri çözmek için bir irade ortaya koyulmuyor. Vatandaşımızın yol, su hakkında şikayetleri var. Kartal’daki bir sanayide aylardır beklediklerini söylüyorlar. İBB’deki yetkilinin sahadan haberi bile yok. Dijital Beyaz Masa kuracağız. Vatandaşımız bize talebini iletecek. İlgili birime ve bana gelecek. 81 ili ben böyle çalıştım. Onlar iş yapmayı bilmiyorlar. İlgili birim talebi yerine getirmezse ben gidip soracağım ‘neden yapmadın?’ diye.”
“1,8 puan öndeyiz”
Murat Kurum, bir soru üzerine anketlerde önde olduklarını, aradaki farkı da günden güne açtıklarını söyledi. Kurum, “31 Mart akşamı inşallah kazanacağız. Gittiğimiz her yerde bu coşkuyu ve azmi görüyoruz. Ben her seçimde sahadaydım. İnsanlar sahada size doğal anketi gösteriyor. İlgi, alaka, size olan sevgi ortaya koyuyor. Bugün Kapalıçarşı’yı 3 saatte gezebildim. Esnaflarımızın ilgisi, dertlerini anlatışı gösteriyor. 31 Mart akşamı vatandaşımızla birlikte hangi partiye gönül verirler versinler birlikte kazanacağız. Anketler de bunu doğruluyor. ‘1-1,5 puan öndeyiz’ dediğimiz yerden üstüne koya koya devam ediyoruz. Şu an 1,8 puan fark var. Bazıları araştırma şirketleri bunun çok daha üzerinde olduğunu ifade ediyorlar.” diye konuştu.
“CHP’ye kazandırmanın ne anlama geldiğini Yeniden Refah Partili kardeşlerimiz biliyor”
Murat Kurum, 31 Mart’taki yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’yla birlikte hareket etmeyen Yeniden Refah Partisi seçmenine de seslendi. Rahmetli Necmettin Erbakan’ın hayalleri gerçekleştirmek için, onun açtığı yolda çalışmaya devam ettiğini belirten Kurum, “Yeniden Refah Partili kardeşlerimle biz, Mayıs seçimlerinde birlikte mücadele ettik ve büyük bir zafer kazandık. Bu zafer, büyük ve güçlü Türkiye’nin zaferiydi. Yeniden Refah’a baktığımızda, Erbakan Hocamızın da hayali bu. 31 Mart’ta sandığa giderken, seçmen; bir tarafa bakarken verdiği vaatleri bile hatırlamayan Belediye Başkanı’nı görecek. Bir tarafta da 5 yıllık süreçte 81 ile hizmet etmiş, afet bölgelerine gitmiş verdiği sözleri tutmuş birini görecek. Diğer taraftan vereceğimiz karar, CHP adayı veya buradaki zihniyete baktığımızda ülkenin büyümesi, gelişmesi, istihdamın artması için bir irade ortaya koymamış. Eş Genel Başkanı Kur’an kursuna giden çocuklarımız için ‘Orta Çağ zihniyeti’ diyor. Şehit cenazesinde kahkahalar atmış. Hangi ittifakları yaptıklarını açıklamıyorlar. Şeffaf bir siyaset yapmıyor muyuz? Milletimiz bizden bunu beklemiyor mu? İttifak yapabilirsiniz ama açıklayın. Kapılar arkasında gizli ittifaklar söz konusu. Kendi kendine yeten ülke olma hayalimiz Erbakan Hocamızın hayali. Gümüş Motor Fabrikası mesela. Kat karşılığı verilmişti. Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare ettik. Hem Bayrampaşa’da yeşil alan yok hem de Erbakan Hocamızın hatırası. Cumhurbaşkanımız talimat verdi, biz de gittik o arsayı geri aldık ve Millet Bahçesi yaptık. Erbakan Hocamızın hayallerini gençlerimize anlatmamız lazım. İmam Hatipli öğrencilerimizin, başörtülü kardeşlerimizin neler yaşadığını gördük. Sandığa gittiğimizde CHP’ye kazandırmanın ne anlama geldiğini Yeniden Refah Partili, Saadet Partili, Gelecek Partili, DEVA Partili kardeşimiz de biliyor. Bu oyların kime nasıl faydası olacağını düşüneceklerini düşünüyorum. Bizler aynı görüşten geliyoruz. Hedef yerli ve milli, tam bağımsız Türkiye, nerede mazlum varsa ona elini uzatabilen bir iradeyi istiyoruz. 31 Mart’ta da kime nasıl hizmet edeceğimizi tüm seçmenimiz değerlendirecektir. Bizim seçmenimiz ferasetlidir, zerre kadar şüphem yok. Tüm İstanbullularla birlikte Türkiye Yüzyılı’nda İstanbul’un gelişmesi için adımlar atacağız. Mesele Murat Kurum değil, İstanbul’un ve burada yaşayan vatandaşlarımızın meselesi.” şeklinde konuştu.
“Kürt dostu olmak onları istismar etmek midir, yoksa onlara hizmet getirmek midir?”
Murat Kurum, muhalefetin Kürt kökenli vatandaşları siyaseten istismar ettiğini söyledi. Havalimanlarından üniversitelere, Doğu ve Güneydoğu’daki illere kadar yapılan hizmetleri aktaran Kurum, sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Kürt dostu olmak nedir? Kürt dostu olmak, Kürt vatandaşlarımızı, Alevi vatandaşlarımızı istismar etmek midir? Yoksa onlara hizmet götürmek midir? 22 yıldır AK Parti’de yapmış olduğumuz siyaset budur. 85 milyon insanı kardeşimiz bildik. Hakkari’de Şanlıurfa’da hizmetlerimizi en iyi şekilde yapmak için çalıştık. Her ilimize havalimanı, üniversiteler yapıyoruz. Şırnak’ta okuyan gencimizle İstanbul’da okuyan eşit olsun istiyoruz. Kimseyi ötekileştirmeden çalıştık. Bizim medeniyetimiz, anlayışımız bu. Bir yüzyılı devirdik ikinci yüzyıldan bahsediyoruz. Her bir kardeşimiz aynıdır. 3 sene Mardin’de yaşadım, orada okudum. Kürt arkadaşım da var Alevi arkadaşım da var Sünni arkadaşım da var. Bunu istismar ediyorlar. Kürt vatandaşlarımıza hizmet etmekse eğer, bunu 22 yıldır yapan AK Parti var. Ben herkesin oyuna talibim. Alevi vatandaşlarımızın tüm vakıflarına gidiyorum. Bizim kırmızı çizgimiz; terör. Teröre karşı söylemde netiz. Her türlü terör odağına karşı duruşumuz net, terör dışında herkes kardeşimizdir.”
“Balyalardan kulelerin yapıldığı, açıklama getirilmemiş bir vakayla karşı karşıyayız”
Murat Kurum, 31 Mart’tan itibaren Rahmetli Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek için adımlar atacaklarını söyledi. “Algı ve reklam belediyeciliği yapmayacağız” diyen Kurum, “Erbakan Hocamızın rüyası İstanbul. Bu rüyayı 31 Mart’ta Erbakan Hocamızı seven, onun yolundan giden, 22 yıldır tüm haksızlıklara rağmen adını yaşatan, adını millet bahçesine, okullara vererek, ülkenin bağımsızlığı ve büyümesi için, hayallerini gerçekleştirmek için sergilediği azmi sergilemeye çalışıyoruz. Erbakan Hocamızın hayalini de 31 Mart’ta gerçekleştireceğiz. Eser belediyeciliğinin, hizmet belediyeciliğinin ne olduğunu en iyi rahmetli Erbakan Hocamız bilir. Algı ve reklam belediyeciliği yapmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyaya sızan para sayma görüntüleri ile ilgili bazı CHP’li isimler hakkında soruşturma açılmasına da değinen Murat Kurum, “Balyalardan kulelerin yapıldığı, açıklamaların da net bir şekilde yapılmadığı vaka ile karşı karşıyayız. İstanbulların ve Türkiye’nin aydınlatılması gerekiyor. Bir açıklama da yapamadılar. Biz bu işlerden ülkemizi kurtardık. 2002’de yaptığımız siyaset buydu. Her işimiz açıklanabilir ve hesap verilebilir olacak. Doğru bir tane ve onun arkasından koşacağız. 31 Mart akşamı Erbakan Hocamızın rüyasını gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
“Osman Nuri Kabak Tepe Başkanım ve teşkilatımız cansiparane çalışıyor”
31 Mart’taki yerel seçimler için AK Parti teşkilatlarının gece gündüz çalıştığını dile getiren Kurum, “İlk günden beri teşkilatımızla heyecanla o ilçe senin bu ilçe benim koşturuyoruz. Gençlik ve kadın kollarımız cansiperane çalışıyor. Bizi kardeşleri kabul ettiler ve yapılması gereken mücadeleyi sahada yapıyorlar. Gece gündüz sahadalar. Hepsine teşekkür ediyorum. İl Başkanımız Osman Nuri Kabaktepe başta olmak üzere kapı kapı dolaşıyorlar. Fatma Sevim Baltacı kardeşimizi kaybettik. Onun hayalini tüm teşkilatımızla gerçekleştireceğiz.” dedi.
100 günlük ve 6 aylık acil eylem planları olduğunu, 1 Nisan itibarı ile de bu hedefleri tutturmak için çalışmaya başlayacağını belirten Murat Kurum, sözlerini şöyle noktaladı: “Tabelalar konulmuş ama iş yok. Onları bitirip vatandaşımıza hizmet sunmak istiyoruz. Taksi sorunu ve sokak hayvanları sorununu 6 ayda bitirmek istiyoruz. Ulaşımla ilgili kavşaklar ve tüneller gibi acil düzenlemeler olacak. Toplu ulaşımda metro ağını ilk 5 yılda iki katına çıkartacağız. İkinci 5 yılda metro gitmeyen tek bir ilçe kalmasın istiyoruz. 122 kilometrelik tünel ağı yapacağız. Şehrin içindeki trafiği kuzeye almak için 6 yeni lojistik merkez yapacağız. Mevcut otogarların yerlerini park bahçe gibi yeşil alanlara çevireceğiz. 64 dakika olan ulaşım zamanını 39 dakikaya düşüreceğiz. 151 köyümüz var. Her köyün kendi içinde üretimi olacak. Silivri, Çatalca gibi yerlerde vatandaşımız kendi kendine yetsin istiyoruz. İstanbul’un içinde yeterli gıdayı üretmek için çalışacağız. Kırsalın da büyümesi kalkınması için çok önemli. Vatandaşımıza, gübre, enerji, tohum desteği verirken aynı zamanda İBB olarak alım desteği de vereceğiz. Seracılığa ve organik tarıma teşvik olacak. Köylerimizde yenilemeler yapacağız. Köylerimizde balıkçılık, arıcılık çok daha güçlü yapılacak. İstanbul’a ilgi göstereceğiz. Beni Saraçhane’de makamımda çok göremeyecekler. Ben hep sokakta olacağım. İstanbul Üniversitesi’nde gençlerimizle dertleştik. Gençlerimiz bizlere yol arkadaşı olacak. İstanbul’da gençliğin mutlu olacağı, eğitimin külfet olmayacağı bir anlayışa onları davet ediyorum. Projeleri onlarla birlikte uygulayacağız. Çok sağlam geliyorlar. Vatanı, ülkesi ve bayrağı için mücadele eden bir gençliğimiz var.”